Galatasaray haliyle istim üstünde ve Antalya ligin en zor deplasmanlarından biri olsa dahi bu momentumun da etkisiyle beklenti -bunun skora dönüşümünden bağımsız olarak- Galatasaray'ın maçın ilk anlarından itibaren baskın bir oyun ortaya koyması yönünde idi. Nitekim Okan Buruk'un ilk 11 tercihleri ve Nuri Şahin'in doğrudan kapanma üzeri kontratak kovalama yerine gerçekten dersine çalışarak Galatasaray'ı bozacak noktaları bulup bunu uygulamaya da dökme yönünde hüneri ilk 45 dakikayı Galatasaray adına çok sıkıntılı kıldı. Okan Buruk United maçının ilk 11'inden 3 oyuncuyu değiştirmeyi tercih etti, Kaan-Tete-Angelino yerine Ndombele-Barış-Kazımcan sahada idi. Kaan'ın United maçına özel bir hamle olması sebebiyle Ndombele'nin ilk 11 çıkması anlaşılabilir ancak Tete ve Angelino'yu aynı anda kenara çekmek tartışılır bir karardı ve Galatasaray hücum üretkenliği açısından doğrudan bir personel eksikliği hissetti bu tercih yüzünden. Barış'ın ilk devredeki performansı, kendisinin çok ekstra bir durum olmadığı sürece ilk 11 opsiyonu yerine hamle oyuncusu rolünde konumlanmasının en doğru tercih olduğunu gösterdi. Kazımcan ise muhtemelen hem rutin bir rotasyon olarak hem de Antalya'nın ilerideki en etkili isimlerinden Jehezkel'in karşısında kalması için tercih edildi.
İkinci devre Tete-Barış değişikliği ile başladı ve bunun üretkenliğe etkileri anında hissedildi. Tete, ikinci devrenin ilk dakikalarında Icardi'ye çok uygun bir pozisyon hazırlayarak maçın o ana dek Galatasaray adına en ciddi pozisyonunu üretti, ardından da kendisinin aldırdığı bir kornerin üzerinden Sanchez'in golü geldi. 1-0'ın ardından oyunu tutma konusunda 75'e kadar başarılı bir görüntü vardı ancak 75-85 arası Antalya çok ciddi tehditler yarattı, bunlardan bir tanesi de Assombalonga'nın kaçırdığı 100%'lük gol pozisyonuydu. Fişi çeken gol ise 86'da Mertens'in servisi üzerinden yine Icardi'den geldi.
Galatasaray adına sezonun en iyi performanslarından biri değildi ancak Şampiyonlar Ligi deplasmanı dönüşünde Antalya deplasmanında net bir skorla galip gelindiğinde oyunu sorgulamak da pek doğru olmasa gerek. Normalde ŞL dönüşü ligde bir deplasman maçına denk gelirse bu maçlarda puan kaybı anlaşılabilir olarak kabul edilebilir ancak Fenerbahçe'nin mevcut ritmini de göz önünde bulundurduğumuzda bu sene şampiyonluk puanı çok yukarılara çıkacak gibi duruyor, dolayısıyla bu maçların kayıpsız geçilmesi çok değerli oyundan bağımsız olarak. Bireysel performanslar açısından da altı çizilmesi gereken isim Ndombele olsa gerek, Galatasaray formasıyla ilk defa ilk 11'de çıktığı maçta gayet başarılı bir performansı vardı. Kondisyon durumundan dolayı 63'te mecburi olarak kenara geldi ancak ilerisi için oldukça iyi sinyaller verdi, orta sahada Torreira-Ndombele ikilisinin oturması Galatasaray'ın hem lig hem Avrupa hedefleri açısından oldukça kritik olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder