3 Mart 2024 Pazar

Yerel Seçim Notları - İstanbul İlçeleri (II)

 

Kartal: Kartal için Küçükçekmece ile beraber Cumhur İttifakı'nın ilçe bazındaki en büyük iki hedefinden biri demek yanlış olmaz. 2000'ler genel seçim ve referandumlarında CHP'nin üstünlüğünü hissettirdiği bir ilçe Kartal, 2017 referandumunda Hayır oyu 56.5% idi, 28 Mayıs'ta da Kılıçdaroğlu'nun oy oranı 57.8% oldu. Benzer bir üstünlük yerel seçimler için de geçerli, ilçe belediyesinin yönetimi 2009'dan beri CHP'nin elinde. 2019'da yarışı AKP adayının 5 puan önünde bitirip belediye başkanı seçilen Gökhan Yüksel tekrardan aday, AKP'nin adayı ise geçtiğimiz dönem İBB meclis üyeliği yapmış olan Hüseyin Karakaya. Normal şartlar altında 'battleground state' kapsamına girmeyecek bir denklem var ortada ancak İYİP adayının alacağı oy sonucunda Cumhur İttifakı'nın yarışı önde bitirmesi de pekala mümkün. İYİP 14 Mayıs'ta Kartal'da 8.8% oy aldı, mevcut adayın buna yakın bir oy alması yarışı çok ortaya getirebilir. CHP ve Gökhan Yüksel açısından iyi haber ise DEM+TİP'in 14 Mayıs'ta Kartal'da 10.5% oyu vardı ve ikisi de aday çıkarmıyor, bu oyların büyük bir kısmı Yüksel'e doğru akacaktır. AKP için hedef ilçelerden biri olmasına rağmen yarışın hala net favorisi CHP.

Küçükçekmece: Kartal'la birlikte Cumhur İttifakı'nın ana hedeflerinden biri olan Küçükçekmece, yakın tarihteki seçim sonuçları açısından aslında Kartal'a ciddi bir benzerlik gösteriyor. 2017 Hayır oyu 55.6%, 28 Mayıs Kılıçdaroğlu oyu 56%, 2019'da CHP-AKP farkı 5.5%, bunların hepsi Kartal'la karılaştırıldığında +/- 1% aynı. Nitekim Küçükçekmece'yi AKP ve Cumhur İttifakı adına daha gerçekçi bir hedef haline getiren faktörler de bulunmakta. Bunlardan birincisi ve en önemlisi DEM Parti'nin ilçede aday gösteriyor olması. DEM'in ilçede hatırı sayılır bir tabanı bulunmakta, 14 Mayıs'taki oy oranları 10% idi (İstanbul geneli 8.1%). Son yerel seçimdeki farkın 5% olduğu düşünüldüğünde DEM'in alacağı oy oranının Küçükçekmece'de belirleyici unsur olacağını söylemek mümkün. Büyükşehirde İmamoğlu'na oy atmayı düşünen DEM seçmeninin bir nevi denge mekanizması kurarak ilçede kendi adaylarına oy kullanması beklenebilir, dolayısıyla DEM adaylarının 2023 seçimdeki parti oyunu yakalaması sürpriz olmaz. Buna ek olarak, ilçe belediyesi 2004-2019 arası AKP kontrolünde idi, 2019'da CHP'ye geçti, ki bu Kartal'daki durumun aksine bir tablo. 2019'da ilçeyi CHP'ye getiren Kemal Çebi tekrardan aday, AKP'nin adayı ise 2004-2014 arası ilçe belediye başkanlığı yapmış Aziz Yeniay. Küçükçekmece, Esenyurt'un ardından İstanbul'un en büyük ikinci ilçesi, dolayısıyla burada gelecek olası bir pick-up Cumhur İttifakı adına Türkiye genelinde ilçeler bazında en değerli kazanımlardan biri olacaktır.



Silivri: 2019 sonuçları ile 2017-2023 sonuçlarının farkı açısından komşusu Çatalca'ya ciddi bir benzerlik gösteriyor Silivri. Hayır ve Kılıçdaroğlu oyunun 58-59% seviyesinde olduğu, CHP'nin milletvekili seçimlerinde tek başına birinci çıktığı bir ilçede 2019'da MHP birinci çıkarak İstanbul'daki tek belediyesini elde etmişti. 2019 seçiminde DSP'nin aldığı 6.7%'lik oy oranın etkisi de büyük idi. Silivri, 1989-2019 arası 30 senelik periyotta 2004-2009 arası bir dönem hariç hep CHP'nin kontrolünde olan bir ilçeydi, tabanının hala güçlü olduğunu zaten 2017-2023 sonuçlarından gözlemlemek mümkün. 2023 milletvekili seçimlerinde CHP'nin tek başına oyu AKP+MHP toplamına yakın derecede, ki buna DEM+TİP'in 10%'luk oyunun bir kısmı da eklenecektir. Dolayısıyla, İYİP oyuna gerek dahi duymadan ilçe belediyeyi geri kazanmaya yakın duruyor CHP.

Üsküdar: 1994'den beri AKP geleneğinin partileri tarafından yönetilen Üsküdar'ın Erdoğan'ın seçim zaferleri sonrası ilk açıklamasını yaptığı Kısıklı'daki evi sebebiyle ayrı bir sembolik anlamı da bulunmakta. AKP'nin 2002-2023 arası tüm milletvekili seçimlerinde ilçede birinci parti çıktığını da hesaba kattığımızda Üsküdar'ın bir AKP kalesi olduğunu söylemek çok yanlış olmaz. Nitekim ilçede son yıllarda değişen bir demografi bulunmakta, 2017'de Hayır'ın 53% ile önde çıkması, 2023'te ise Kılıçdaroğlu'nun aynı oy oranı ile yarışı Erdoğan'ın önünde bitirmesi de bunun kanıtları. 2019'da AKP-CHP arası oy farkı 2.8% idi. Muhalefet cephesinin konsolide girdiği bir seçimde dahi yarışı 2.8% farkla geride bitirdiği bir ilçede ittifaksız bir biçimde CHP'nin yarışı kazanmasını beklemek ilk bakışta hayal gibi gözükebilir ancak genel seçim ve referandumdaki sonuçlar bunun ayağı yere basan bir beklenti olduğunun göstergesi. Üsküdar'daki yarışı daha ilgi çekici hale getiren unsur ise CHP'nin aday gösterdiği isim: Sinem Dedetaş. 2019'da İmamoğlu'nun göreve gelmesinden itibaren Şehir Hatları Genel Müdürlüğü görevinde bulunan Dedetaş'ın aday gösterilmesinin iki önemli anlamı bulunmakta. Bunlardan birincisi, Üsküdar gibi 30 senedir AKP iktidarının bulunduğu bir ilçede 'bölge dinamiklerine uygun' bir aday arayışına gidilmemesi. Örneğin Mansur Yavaş bu taktiği Ankara'nın Gölbaşı ve Polatlı gibi ilçelerinde CHP ve parti geleneğiyle hiçbir alakası olmayan isimleri aday göstererek yapmıştı. İkincisi ise, Dedetaş CHP'nin İstanbul'da aday gösterdiği tek kadın aday değil ancak yarışın ortada olduğu ilçeler arasındaki tek CHP'li kadın aday. Geçmişte kadın adaylara genelde seçim galibiyetinin garanti olduğu yerlerde (bkz. bu seçimde de Maltepe - Bakırköy) rakiple yarışıp bileğinin hakkıyla kazanacak bir adaydan ziyade bir atama gözüyle bakıldığından, Sinem Dedetaş'ın Üsküdar'daki adaylığı önemli ve oldukça kıymetli bir meydan okuma. Rakibi Hilmi Türkmen 2014'ten beri Üsküdar belediye başkanlığını yapıyor ve bu seçimde İBB başkanlığı için ismi geçecek kadar yüksek profilli bir isim. Üsküdar'da yarış oldukça yakın geçecek ve seçim gecesi takip edilmesi gereken ilçeler listesinin tepesinde yer alması gereken bir ilçe olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder