4 Kasım 2011 Cuma

Murat Özyer Röportajı


Uzun süredir bu röportajı gerçekleştirmek için çabalıyorduk. Sonunda oldu. Basketizm'den Burak Atlayan aracılığıyla iletişime geçtiğimiz TED Kolejliler baş antrenörü Murat Özyer ile röportajımızı yine Basketizm yazarlarından Ebru Erdoğan ile birlikte gerçekleştirdik. Buyrun;

Ted Kolejliler maceranız nasıl başladı? 2011/2012 sezonuna takımınızla nasıl hazırlandınız?
Okul kaynaklı bir kulüpte ve camiada yetişmiş biri olarak ; Kolejliler ‘in bir parçası olmaya çalışmak benim değer verdiğim bir konu. Türk basketbolunun gelişmesinde önemli bir rol oynamış, pek çok önemli sporcu, spor adamı yetiştirmiş camianın en çok değer verdiği erkek basketbol takımının başına geçmek benim için değerliydi. Bunun altını kalınca çizmek istiyorum. İkinci olarak ise başkanımız Önder Bülbüloğlu ve yönetim kurulunun bakış açısı, hedefleri ve vizyonu beni heyecanlandırken,ayrıca birçok Beko B.L. kulübü gibi kurumsal ve finansal yapısının oturmuş olması da benim için önemli değerlerdi.
Bu yolun devamında Avrupa kupalarında oynamak var.Sizin de takip ettiğiniz gibi KADIN basketbol takımımız 10 sene ardından 1.lige yükseldiği sene ;diğer takımlar Avrupa Kupalaranına katılmak istemezken TBF’nin Avrupa kupasına katılma teklifine olumlu cevap vermiştir.Bu da bizim kulübümüzün basketbol vizyonunu gösteren kararlardan biridir.
* Bu sene çok net 2 hedefimiz var;
* Beko Basketbol ligine 2.Lig ŞAMPİYONU olarak çıkmak.
* Kolej camiasının basketbol heyecanını yükseltmek.
Bu uzun bir maraton. Kolej, birçok başarıya imza atmış köklü bir kulüp. Büyük adımları, büyük camialar atar. Hep beraber başarmak için hazırlanıyoruz.
Yaşar Sevim Turnuvası ve Tansev Mıhçıoğlu Turnuvası’nda kendinizi test etme imkanına sahiptiniz. Takımı nasıl buldunuz ?
Bu iki turnuvada da takımı öncelikle karakterini oturtmayı ana hedef olarak belirledik. Önemli yol kat ettik. İki turnuva tamamen birbirinden farklı idi. İlkinde 1.lig takımları ağırlıklı iken 2. turnuvada sadece 2.lig takımları vardı. Ben bütün yazı boş geçirdiğimizi düşünüyorum ( abartarak söylüyorum tabii) . TB2L ‘de ” efsane ” olarak yaratılmış bir sertliğe hazırlandık ama bütün hazırlık döneminden sonra “yenileştirilmiş” kurallar çıkınca donduk kaldık. Halen uyum sağlamaya çalışıyoruz.
TB2L’de Beko Basketbol Ligi kadar çekişmeli geçecek gibi gözüküyor. Fikstür değerlnedirmesi alabilir miyiz?
TB2l bu sezon yeni yapısı, yeni statüsü ve yeniden yapılanmış takımları ile çok çekişmeli başladı. 10-15 hafta da öyle geçecek. BEKO B.L. ‘deki bazı takımların dar rotasyonlu kadrolarla lige başlaması, Türkleştirilmiş oyuncu sayısının ligde artması; bazı tecrübeli oyuncuların TB2l’ye yöneltti. Bu da denk takımlardan oluşan bir lig ortaya çıkarttı. İşler geçen senelere göre daha zor ,bir de yeni kurallardaki hassasiyeti ekleyince lig Alfred Hitchcock filmlerini andırmaya başladı.
Sizce TB2L’nin göze çarpan en önemli özelliği nedir? Euroleague’de savunma ve sertlik, NBA’de daha çok şova yönelik basketbol olduğu gibi…
Bu soruyu yazın sorsaydın ,TB2L’de farklı bir basketbol ve tarifinde zorlanılacak bir sertlik derdim. Ama TB2L ‘yi geldiğimiz 5.haftada tarif etmek zor.
Mevcut kadro ile takım karakterinizi nasıl tanımlarsınız? Savunma ağırlıklı mı, hücum ağırlıklı mı?
BEKO B.L. ‘ne çıkmak için hem hücumu hem de savunmayı iyi yapmamız lazım. Biz önce savunmamızı oturtmaya çalışıyoruz. Ufuk Gürgen’in yokluğu ve temasa daha az izin verilmesi bizi savunmamızda radikal değişiklikler yapamaya zorladı. Topu paylaşmağa gayret edip takım savunmasını üst seviyeye çıkartmak istiyoruz.
Daha önce TÜBAD’ın web sitesinde Pick&Roll ile ilgili bir yazınızı okumuştum. Takımda da Pick&Roll’u önemli bir silah olarak kullandığınız gözüküyor. Hücum sisteminizde P&R’un yeri ne?
P%Roll son senelerin ön plana çıkan en önemli hücum şekli oldu. Biz de iç-dış dengemizi bozmadan oynamaya gayret ediyoruz. Henüz çok başarılı olduğumuzu söyleyemem.
Türk Telekom sonrasında Hacettepe Üniversitesi de 1.ligde. Ayrıca 2.ligde de 5 Ankara takımının olduğu göze çarpıyor. Bu Ankara Basketboluna nasıl bir katkı sağlar sizce?
Ankara’dan 2 takımın tekrardan Beko Basketbol Ligi’nde mücadele edecek olması çok önemli. Umarım bu sayı gelecek sezon artar. TB2L’de ki Ankara takımlarının saysının artması ve iddalı olmaları başkentin basketbol potansiyeli ortaya çıkaracak.Türk Basketbolüne yön veren şahir eskiden ANKARA idi.Bence bu enerji Beko Basketbol Ligi’ne mutlaka olumlu yansıyacaktır.Basketbol kulüplerimizin kalıcı organizasyonlar yapması çok önemli. Yatırımların geri dönüşleri mutlaka olacaktır.
Geçen yıl NTVSpor’da Dünya Basketbol Şampiyonası’nda, bu yıl da CNN Türk’te Two Nations Cup’ta yorumculuk yaptınız. Bana göre yorumlarınız gayet de keyifliydi. Bir tercih yapmanız gerekse hangisini tercih edersiniz? Neden?
TV’da yorumculuk yaparken en az takımların koçları kadar teknik konulara çalışıyordum.Ama adrenalin yeteri derecede yoktu. TV yorumculuğu için Kaan Kural’ın bana verdiği öğütü dinledim;evde arkadaşlarımla maç seyrediyormuş gibi davrandım.Ben eğleniyordum ,keyifliydi.Tercihim mutlaka sahada olmak olur.Çünkü aksiyon,heyecan,ter,kan ,göz yaşı,dayanışma ,ihanet,yarışma ne ararsan var.
Ülkemizde eğitim ve spor bir arada götürülebilir mi? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
Malesef ülkemizde spor ve eğitim aynı anda yapılacak durumda değil. Bu konuya sayfalar yetişmez o sebeple kısa kesiyorum.
Eşinizle ve kardeşinizle aynı meslektesiniz. Bunun avantajları ve dezavantajları nelerdir?
İkimiz de profesyonel antrenörlük yaptığımız için en önemli şey “ailece beraber” olabilmek.Bu sezon avantaj bizde. İkimiz de aynı mesleği yapınca adrenalin iki kata çıkıyor ,olumlu kullandığımız sürece sağlıklı ve genç kalıcağımızı düşünüyoruz  :)
Kubilay Arslan – Ebru Erdoğan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder