20 Ekim 2011 Perşembe

Devotion


Tatil döneminde yapacak bir şey bulamaz, 'Ah bir maç olsa da izlesek' derdik. Ancak genellikle böyle bir şey olmaz, biz de eski maçlara geri dönerdik. Şimdi öyle mi? Euroleague maratonu başladı, TBL ve diğer ülkelerin ligleri devam ediyor. Her gün program dolu, yoğun...

Sizce yukarıdaki bahaneler, bu satırları yazan yazarın 10 gündür yazmaması için yeterli midir? Değildir, dediğinizi duyar gibiyim. Aynı şekilde 'Euroleague hakkında bir şeyler okumak için girdik buraya, kalkmış neler anlatıyor!' dediğinizi de duyuyorum. Ve daha çok can sıkmadan geçiyoruz dünkü maçlara...

İlk karşılaşma İstanbul'da Fenerbahçe ile Caja Laboral arasında oynandı. Sinan Erdem'deki WTA Tenis şampiyonası sebebiyle maç Abdi İpekçi'deydi. Ve geçen yıl Sinan Erdem'deki Euroleague maçlarında 15.000 kişilik atmosferi bizzat görmüş biri olarak, salonun yarısının bile zar zor dolması beni hayal kırıklığına uğrattı.

Hücumda Fenerbahçe'nin akıcılığı sağlaması için Ukic-Preldzic ikilisinden birinin sahada kalmasının şart olduğunu bu maçta bir kez daha gözlemledik. O zaman size bir soru? 2.çeyreğin başında Laboral'in maça dahil olduğu sekansta PG kimdi? Evet, bildiniz, Curtis Jerrells. Onun guradlığında temponun düşmesi ve akıcılığın kaybolması Fenerbahçe'nin ilk çeyrekte yakaladığı bütün avantajı sildi attı. Hala beklemedeyiz, ama artık hazırlık döneminde değiliz, bir an önce toparlanması ve en azından Partizan günlerindeki oyununa geri dönmesi lazım.

Yukarıda hücum için kilit isimler arasında saydığımız Emir Preldzic'in yokları oynaması da başka bir negatif not. Artık genç, gelişimini izlediğimiz bir oyuncu değil. İşler ters gittiğinde takıma nefes aldıracak, bireysel yetenekleriyle hücumda katkı sağlayacak bir oyuncu. Toparlanması lazım...

5 asistin üzerine konuşulacak pek bir şey yok, bir elin parmaklarını geçmeyen asist sayısına rağmen maçın son topa kalması bile mucize.

Hücum konusunda yazacağım son şey ise pota altı. Gist takıma müthiş bir enerji getiriyor, uçuyor kaçıyor ancak bir hücum silahı görüntüsü çizdiğini söylemek güç. Vidmar, oyunun belli dönemlerinde kendini belli ediyor -ki bu durumda Oğuz'dan daha az süre almasının (17 dk) büyük bir etkisi var- Kaya ve Oğuz zaten sıfır. Maç öncesi yanılmıyorsam Ertuğrul Erdoğan pota altında ağır basan taraf olduklarını söylemişti. Dün Abdi İpekçi'de bu avantajlarının sahadaki işlevini göremedik.

Oyunun diğer tarafına, savunmaya da, bıraktığımız yerden, pota altından başlayalım. Uzunların erken faul problemine girmesi Laboral'in topu boyalı alana indirmesinde şüphesiz en büyük etkendi ancak Bjelica ve Teletovic'in -özellikle 3.çeyrek- boyalı alanda bu kadar rahat olması kabul edilemez. Maç içerisinde aldığım notlarda pota altı savunması ile ilgili her 5 satırda aynı bilgi var, bu da problemin maçın genelinde hissedildiğinin kanıtı.

NOT:  Teletovic'in maç içerisindeki şut seçimleri, TV başında duygusal anlar yaşamama sebep oldu. Doğru seçimlerde bulunduğu maçın Fenerbahçe'ye denk gelmesi ise ayrı bir şanssızlık.

NBA'de savunma denince akla gelen önemli isimlerden biri olan Sefolosha'yı da unutmamak gerek. Laboral'ın kontrolü ele aldığı noktalarda takımını ayakta tutan yegane isim oldu ve genele bakıldığında da beklentilerin üzerine çıktı. Açıkçası ben Sefolosha transferini, sadece EL maçlarında oynayacağı için doğru bulmamıştım ama sistemi bozmadan verebileceğinin en iyisini verdi.

Son olarak toparlamak gerekirse, Fenerbahçe'nin şu anki görüntüsü iç açıcı değil. Sezonun ilerlemesiyle ve sakatların (Tomas, Mirsad, Engin) iyileşmesiyle gidişat daha iyi olacaktır ama geçiş sürecini minimum kayıpla atlatmaları gerekiyor.

Gelecek hafta Olympiakos deplasmanına gidiyor sarı-lacivertliler. Olympiakos kadrosunda revizyona gitmiş bir takım ama yeni kadro ve yeni düzenleri hakkında pek bilgi sahibi değilim. Cuma günkü Bilbao maçları ve Two Nations Cup'ta FB ile oynadıkları maç kendileri hakkında bir fikir verebilir.

not: Fenerbahçe-Olympiakos Two Nations Cup maçını izlemek için: http://www.youtube.com/user/MrGroup9?feature=mhee

Kubilay ARSLAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder