26 Kasım 2022 Cumartesi

Dünya Kupası Notları & Polonya: 2 - Suudi Arabistan: 0

İlk maçlarında beklentilerin ters yönünde performans gösteren iki takımın maçıydı Polonya-Suudi Arabistan. İlk maçların en düşük kalitelilerinden biri olan Meksika-Polonya'nın daha kötü tarafı olmayı başaran Polonya ve tam tersine, ilk maçların en flaş skoruna Arjantin'i yenerek imza atan Suudi Arabistan. Oyun konusunda beklenti oluşturmak maç öncesinde pek mümkün değildi, özellikle Suudi Arabistan'ın yaptığı işin bir seferlik mahsus bir şey mi olduğu yoksa diğer maçlara da mı yansıyacağı soru işaretiydi. Bu sorunun cevabını aldık, Suudi Arabistan maçta sadece daha iyi oynayan taraf değildi, 0-60 arasında doğrudan oyunun temposunu kontrol eden, açık ara daha çok pozisyon bulan taraftı. Bir adım daha ileri gidip, oyunlarının Arjantin maçından daha iyi olduğunu dahi ileri sürmek mümkün. Bu sefer şansları yanlarında değildi, buldukları sayısız fırsatı gole çeviremediler, ek olarak 40. dakikada Al Dawsari'yle bir de penaltı kaçırdılar.

Her halükarda, Herve Renard'ın oluşturduğu takıma şapka çıkartmakta fayda var. Oyuncu grubunun tamamın lokal takımlarda oynaması ve kulüp çeşitliliğinin de sınırlı olmasını (ilk 11'de sadece 3 farklı takımdan oyuncu var) maksimum derecede kullanarak karşımıza belki de en kulüp takımına benzer takımını çıkardı Fransız hoca. Kulüp takımlarının milli takımlarının iskeletini oluşturması geleneği globalleşen futbol dünyası sebebiyle her geçen sene daha geriliyordu, bu açıdan güzel de bir nostalji yaşatıyor bize bu takım. 1. bölgede kaptıkları toplardan sonra hem uzun vurarak hem de paslarla çok hızlı çıkabilen, ceza sahası çevresinde ikili-üçlü bağlantıları kurabilen, hücum aksiyonlarında starları Al Dawsari'nin etrafında çok iyi konumlanabilen bir takım izledik. 60'tan sonra tempoları ciddi bir şekilde düştü, geride olmalarına rağmen oyunu çevirecek tempoyu kuramadılar. Bunu da iki maçtaki yüksek efora ve zayıf benchlerine bağlayabiliriz. Grup aşamasında elenseler dahi bu Dünya Kupası'nın renklerinden biri olarak hatırlanacakları aşikar.

Yazıda kazanan takımdan ilk iki paragraf boyunca bahsetmedik, belki bu durum Polonya'nın silik oyuna rağmen 2 maç sonrasında 4 puan alan ve şimdiye dek gol yemeyen tek takım olmasını da betimler. Orta sahadaki organizasyon eksikliklerini, arkadan atılan diagonal ve dikey uzun toplarla doğrudan ceza sahasına inmeyi amaçlayarak törpülemeye çalıştılar, bu plan bu maç özelinde çalıştı. Golü böyle buldular, aynı zamanda 63 ve 66'da Milik ve Lewandowski'nin direkten dönen pozisyonları da gol pozisyonunun neredeyse birebir kopyasıydı. Özellikle Renard-Suudi Arabistan örneğinin karşısında daha belli olan bir durum var ki, bu takım hoca dokunuşu arıyor kendini bulmak adına. Kadro kalitesi açısından kalburüstü olan bir takımın sahada bu kadar zayıf bir oyun ortaya koymasında en önemli faktör Michniewicz olsa gerek. Böylesine yapısal bir sorunu turnuva içerisinde nasıl çözebilirler meçhul. En azından Lewandowski'nin sonunda Dünya Kupası golünü atmış olması en büyük yıldızlarının üzerinden stresi atması ve daha moralli olması açısından olumlu bir haber. 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder