17 Temmuz 2011 Pazar

''Anne, bana neden almıyorsun? Bizde Niye Yok?''

Şu günlerde basketbol gündemi yoğun. Beşiktaş Deron Williams'ı alıyor, Efes ve Galatasaray 'Garson, masayı donat' dercesine kadrolarını güçlendiriyor. Geçen yılın şampiyonu ise suskun. Yapılan üç transferden biri dopingli çıktı, sözleşmesi feshedildi. Diğer isimlerin verebilecekleri katkılar ise tartışılır.

Fenerbahçe futbolda tatsız bir olayla uğraşıyorken, biz basketbola geçelim ve Fenerbahçe Ülker'in durumunu soru-cevap şeklinde yazalım.

Transfer dönemi nasıl geçmekte? Kadroya hangi eklemeler gerekli?


Sözleşmesi feshedilen James Gist'i saymazsak şu ana kadar yapılan transferlerin ikisi de PG-SG bölgesine. Guard bölgesine yapılan bu eklemeler Fenerbahçe'yi geriletmeyecek ancak geçen yılki kadroya ekstra bir ekleme yapılmamış olacak. Geçen yıl Ukic'i yedeklemekte büyük sıkıntı çeken sarı lacivertliler Jasikevicius'u almıştı ancak Saras savunmayı takmamasını geçtim hücumda da benim için hayal kırıklığı oldu. En azından kadroda Preldzic vardı da FB Ülker'in özellikle TBL final serisinde sıkıntı çekmemesini sağladı. Bu yıl Curtis Jerrells takıma enerji sağlayabilecek oyuncu , Engin de var zaten oh mis....... denilirse siz Final Four' u unutun derim. Gelecek yıl bir daha TBL şampiyonu olmaksa hedef, eyvallah... Ancak siz Barcelona'nın, Panathinaikos'unn karşısına bu back-court'la çıkarsanız, perişan olabilirsiniz. Yine TOP 16'da kalan ortalama bir takım olursunuz.

Hele bir de bu durumun üzerine transfer bitirildi falan deniyor, aman diyeyim! Şu durumda guard bölgesine ekleme yapılması zor gözüküyor Fenerbahçe'nin. Yine Ukic- Emir Preldzic'le devam edecekler yola. SG-SF bölgesine ekleme gerekliydi, yapıldı. Ama kim? Bojan Bogdanovic. 'Göz boyama' diye bir deyim vardır ya işte Bogdanovic'in geçen yıl Zagreb'de yaptığı buydu. Perişan durumda bir takımda ön plana çıktı anak bu yıl Fenerbahçe'de ne verecek meçhul. Potansiyel hayal kırıklığı adayı, benden söylemesi...

Gelelim uzunlara... Lavrinovic ve May'in ayrılmasından sonra transfer mutlaka gerekliydi. James Gist gerçekten çok önemli bir katkı verebilirdi. ancak dopingli çıkması her şeyi bozdu. Zaten Gist olsa da olmasa da transfer gerekliydi düşünüyorum ben, şimdi iki transfer bekliyorum. Zoran Erceg iddiaları var, ne kadar doğru bilmiyorum ancak gelirse enfes olur. Oğuz-Vidmar-Mirsad-Kaya dörtlüsü asla ama asla Fenerbahçe'yi Euroleague'de başarıya götüecek PF-C rotasyonu değil.

Euroleague'de daha yüksek seviyede başarı beklenmeli mi?


Spahija bir yıl Fenerbahçe'ye geldiğinde söylemişti 'Hedef Avrupa' diye. Geçen yılki çekirdek iyiydi, güzeldi ancak yeterli değildi. Kadrodan iki fire verilince TOP 16'nın ortasında nefesleri yetmedi, elendiler. Yukarıda da değindiğim gibi şu ana kadar yapılan transferler takımı bir üst seviyeye çıkaramaz. Ancak geçen yıldan farklı çok önemli bir etken olacak 2011/2012 sezonunda Fenerbahçe'ye:Fenerbahçe Arena.

Şimdi zamanda geri dönelim. Yo, çok geriye değil, bir ay öncesine, TBL Finali'ne. Sinan Erdem'deki hava, Abdi İpekçi'deki boğucu ortamı yakalayamıyordu hatırlarsınız. Üstelik Sinan Erdem'in 5 bin fazla koltuğa sahip olmasına rağmen. Bu durumun sebebi tribünün sahaya uzak olmasıydı. Bir türlü Avrupa salonlarındaki cehennem havası oluşmuyordu Sinan Erdem'de. Şimdi Fenerbahçe taraftarlarının elinde müthiş bir fırsat var. Tamamen kendilerine ait olan Arena'da stadı rakiplerin üzerine yıkacak tarzda bir ortam yaratmak.

Tahminim ise Euroleague'de şu kadroyla pek bir ilerleme kaydedilemeyeceği. Belki bir F-8 ancak ilerisi çok zor.



Tamam, iyice moralimizi bozdun zaten bari TBL'den bahset. Galatasaray ve Efes'in arkasında kaldık mı?


İşte olumlu konuşabileceğim bir noktaya geldik. Yazıyı buraya kadar sabredip okuyabilen Fenerbahçe taraftarlarına hediye olsun benden bu bölüm.

Yazının ortalarında Bogdanovic'in performansının ne kadar göz boyayıcı olduğundan bahsetmiştim. Galatasaray ve Efes'in transferleri de işte öyle. Efes Pilsen her yıl yaptığı gibi tekrar 'sil baştan' yaptı. Galatasaray ise mevcut kadrosuyla Fenerbahçe'nin geçen yılki kadrosunu anca yakaldı. Yani TBL'de panik yapmaya gerek yok Fenerbahçe adına. Anadolu Efes ve Galatasaray daha çok can sıkıcı olacak kabul ancak hala en büyük favori FB Ülker. Tabi amaç TBL'yi bir kez daha kazanıp patinaja devam etmekse...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder